İdrar kaçırma birçok insanın hayatını etkileyen bir durumdur. İnkontinansınız olduğunda, mesane kontrolü sorunları yaşayabilir ve idrar kaçırabilirsiniz. Bu sızıntı genellikle kontrol edilemez ve hayatınızı olumsuz etkileyebilir. Bu durum her yaşta ortaya çıkabilir, ancak 50 yaş üstü kadınlarda daha sık görülür. Yaşlı kadınlarda daha yaygın olmasına rağmen, genç kadınları da etkileyebilir. Yaşlanmanın normal bir parçası ya da sadece birlikte yaşamak zorunda olduğunuz bir problem değildir.
Üriner sisteminiz böbrekler, üreterler, mesane ve üretradan oluşur. Vücudunuzdaki atıkları filtreler, depolar ve uzaklaştırırlar. Böbrekleriniz vücudunuzun filtreleridir. Atık ürünler böbrekler tarafından kanınızdan atılır ve idrar oluşturur. İdrar daha sonra üreter adı verilen iki ince tüple, idrarın vücuttan ayrılma zamanı gelene kadar toplanacağı mesanede toplanır. Mesaneniz bir depolama tankı gibidir. Mesane dolduğunda, beyin idrar yapma zamanının geldiğine dair bir sinyal gönderir. Sfinkter denilen bir kasın gevşemesiyle idrar mesaneyi terk eder ve üretra idrarın vücuttan serbestçe akmasına izin verir.
Bu sistem sorunsuz çalıştığında, genellikle idrara çıkmadan önce tuvalete gitmek için zamanınız olur ve herhangi bir idrar kaçağı yaşamazsınız. Saydığımız bu organ ve bölümlerden herhangi biri gerektiği gibi çalışmadığında idrar kaçırma olabilir. Bu, yaşamınız boyunca birçok farklı nedenden dolayı olabilir.
Birçok insan idrar kaçırmanın yaşlanmanın normal bir parçası olduğunu düşünür. İnkontinans herkesin başına gelebilir. Ancak, belirli gruplarda ve hayatınızın belirli zamanlarında daha sık görülür. İnkontinans kadınlarda erkeklere göre çok daha yaygındır. Bu genellikle hamilelik, doğum ve menopoz ile ilgilidir. Bu deneyimlerin her biri, kadının pelvik taban kaslarının zamanla zayıflamasına neden olabilir.
Yaşlandıkça idrar kaçırma riskinizin arttığı doğru olsa da, bu durumu yönetmenize yardımcı olacak tedaviler de mevcuttur. İnkontinans hayat kalitenizi bozmamalı ve sizi aktif olmaktan alıkoymamalıdır.
İnkontinans yaşamanızın birçok farklı nedeni vardır. Bu nedenler, kadın veya erkek olmanıza bağlı olarak değişebilir. Bazı nedenler, genellikle tedavi edildikten sonra kaybolan geçici sağlık durumlarıdır. Bu durumlarda, inkontinansınız da genellikle durum tedavi edildikten sonra durur. İnkontinans, uzun süreli (kronik) tıbbi durumlardan kaynaklanabilir. Kronik bir durum nedeniyle sızıntı sorunları yaşadığınızda, bu genellikle daha uzun bir süre boyunca yönetmeniz gereken bir durumdur.
Geçici veya kısa süreli idrar kaçırma (inkontinans) nedenleri şunları içerebilir:
Kronik veya uzun süreli inkontinansın nedenleri arasında şunlar olabilir:
Doktorunuzla inkontinans hakkında konuşmaktan rahatsız olabilirsiniz. Ancak idrar kaçırma sık görülüyorsa veya yaşam kalitenizi etkiliyorsa, tıbbi yardım almanız önemlidir.
İnkontinans kadınlarda erkeklerden çok daha yaygındır. Bunun çoğu hamilelik, doğum ve menopozdan kaynaklanmaktadır. Bu durumların her biri mesane kontrol sorunlarına yol açabilir. Hamilelik, üriner inkontinansın kısa süreli bir nedeni olabilir ve mesane kontrol sorunları genellikle doğumdan sonra düzelir. Bazı kadınlar, pelvik taban kaslarındaki baskı nedeniyle doğumdan sonra idrar kaçırma yaşayabilir. Bu kaslar zayıfladığında, sızıntı şeklinde idrar kaçırma sorunları yaşamanız olasıdır.
Menopoz, vücudunuzun birçok değişiklik geçirmesine neden olur. Menopoz sırasında hormonlarınız (özellikle östrojen) değişir ve bu mesane kontrolünüzü değiştirebilir.
Hamilelik sırasında vücudunuz birçok fiziksel değişiklikten geçer. Rahminiz büyüyen bebeği tutmak için gerildiğinde, mesaneniz genişleyen bebek tarafından basıya uğrar ve mesanenizi eskisinden daha az miktarda idrar tutar. Mesaneniz eskisi kadar idrar tutamadığı için hamilelik sırasında idrar çıkma aciliyeti artabilir. Hamileliğin sonuna doğru günlük aktivitelerinizi daha da zorlaştırabilir.
Hamilelik sırasında idrar kaçırmanın bir başka nedeni de pelvik taban kaslarınızın zayıflamasıdır. Bu kaslar, pelvisinizdeki tüm organların destek yapılarıdır. Hamilelik sırasında, rahminiz genişledikçe gerilebilir ve zayıflayabilirler.
İnkontinansın ana belirtisi idrar kaçırmadır. Bu, sürekli bir idrar damlaması veya ara sıra bir sızıntı deneyimi, miktar olarak da az ya da çok olabilir.
Çok çeşitli durumlarda ve nedenlerle idrar kaçırabilirsiniz:
Yaşlandıkça, pelvik organlarınızı destekleyen kaslar da zayıflayabilir. Kronik bir sağlık sorununuz varsa, özellikle birden fazla doğum yaptıysanız, menopoza girdiyseniz yıllar içinde inkontinans geliştirme riskiniz daha yüksek olabilir. İnkontinansın risklerini ve bu durumun günlük hayatınızı etkilemeden nasıl yönetebileceğinizi, sağlık uzmanınızla en kısa zamanda konuşmanız önemlidir.
Çoğu zaman, inkontinans için teşhis süreci, sağlık uzmanınızla tıbbi geçmişiniz ve mesane kontrolü sorunlarınız hakkında bir konuşma ile başlar. Sizlere muayene sırasında sıklıkla; ‘’Ne sıklıkla idrara çıkıyorsunuz?’’ , ‘’Tuvalete gidişleriniz arasında idrar kaçırıyor musunuz, bu ne sıklıkla oluyor ve her seferinde ne kadar idrar kaçırıyorsunuz?’’ , ‘’Ne kadar süredir inkontinans yaşıyorsunuz?’’ sorulacaktır. Bu sorular, doktorunuzun sizin inkontinans türünüzü bulmasında yardımcı olabilir. Tıbbi geçmişiniz sorulduğunda, bazı ilaçlar inkontinansa neden olabileceğinden, tüm ilaçlarınızı listelemeniz önemlidir. Geçmiş gebelikleriz ve her doğumlarınızla da ilgili ayrıntıları hatırlamanız önemlidir.
İnkontinansın tedavisinde sık olarak kullanılan laser teknolojisi, son yıllarda jinekolojide de kullanılmaya başlanmıştır. Uygulama rahatlığı ve yüz güldürücü sonuçları nedeniyle cerrahi tedavilerin başında yerini almaya başlamıştır. Vajinal laser uygulamaları ile idrar kaçırma (incontilase), vajende bollaşma, sarkma, rahim sarkmaları, vajinal kuruluk ve buna bağlı cinsel ilişkide ağrı duyma sorunları tedavi edilmektedir. Genital bölgede renk açma, genital sıkılaştırma ve dolgunluk kazandırma sağlanabilmekte, servikal yara tedavileri yapılabilmektedir.
Lazerle idrar kaçırma tedavisinde, ‘laser’ ile yapılan işlem sayesinde hem yeni kollajen oluşumunu hem de mevcut kollajen dokuların yenilenmesini sağlar. Bunun ardından idrar torbasına destek veren vajinal ve pelvik dokuları sıkılaştırır. Kişiye göre değişmekle birlikte genellikle iki seanslık tedavi sonrası hastaların %80’i kuru kalmaktadır.
Üriner İnkontinans, hastanın jinekolojik muayenenin ardından kadın-doğum uzmanının uygun gördüğü yöntemle tedavi edilmelidir. Cerrahi tedavinin daha uygun olduğu ya da medikal tedavi ile desteklenmesi gereken durumlar olur.
İdrar kaçırma tedavisi poliklinik şartlarında uygulanan tedavi yöntemidir. Bununla birlikte işlemin süresi, 20-25 arasındadır. Genellikle 3-4 hafta ara ile olmak üzere 1-3 seans uygulanmaktadır. Cerrahi tedavilerin gerektirdiği operasyon öncesi ve sonrası bakım ihtiyacının olmaması, anestezi, kesi ya da dikiş gerektirmemesi, kanama olmaması, hastanın hemen günlük hayatına dönebilmesi gibi üstünlükleri mevcuttur.
Lazerle idrar kaçırma tedavisi, günlük hayatta kişileri zor duruma sokan bu hastalıkta etkili olan bir tedavi türüdür. Bu tedavi genellikle dört seans olarak yaklaşık 30 dakika uygulanmaktadır. Sağladığı avantajların yanında herhangi bir şekilde anestezi uygulanmaması, dikiş izi veya kesi yapılmaması vardır. Bu şekilde tedavi, kişiler için çok daha konforlu ve risksiz bir hal almaktadır.
İdrar tutamama problemlerinde tedavi şekli yaşanan sağlık sorununun türüne göre değişmektedir. Bu hastalığın genel olarak beş farklı şekilde uygulanan tedavi şekilleri vardır. Bunlar; konservatif tedaviler, beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri, pelvik taban egzersizleri, lazer ve ilaç tedavileridir. Hastanın sağlık durumuna göre en uygun tedavi şekli doktor tarafından belirlenmektedir. En sık tercih edilen yöntemler lazerle idrar kaçırma tedavileri ve pelvik taban egzersizleri şeklinde olmaktadır.
İdrar kaçırma problemlerinde ameliyatlar genel olarak iki teknikler yapılmaktadır. Yalnızca hafif dereceli idrar tutamama sorunu yaşayan bireylere uygulanan ameliyatlar, lokal anestezi altında yapılmaktadır. Uygulanan teknikler arasında transvajinal tape uygulaması (TVT) ve transobturator tape (TOT) uygulaması şeklindedir. Bu ameliyatların ortak noktası karında veya vajende küçük kesiler açılarak yapılmasıdır. Aralarındaki fark, idrar yollarına gidiş şeklidir. Bununla birlikte en çok tercih edilen TOT tekniğidir.
Bu ameliyatlarda vajinada açılan bu delikler, sadece bir iğnenin geçeceği ebattadır. Şerit halindeki özel bant mesanenin çevresinden geçirilir. Ardından üretra ve mesane kaldırılmaktadır. Cerrah, ameliyat esnasında doğru miktarda destek sağlamak adına bu bandın gerginliğini ayarlar. Ameliyatın ardından takılan bant alınmaz ve artık vücudun bir parçası haline gelir. Bununla birlikte vücudun dışından gözükmez veya sarkmaz.
Jinekoloji
Gebelik ve Doğum
Genital Estetik
Genital Estetik
Jinekoloji
Jinekoloji
Jinekoloji
Genital Estetik
Gebelik ve Doğum
Genital Estetik
Jinekoloji
Genital Estetik